poz
poz
attitude, bearing, exposure, pose, posture (poz)ad
1. duruş Bu fotoğraftaki pozunu beğenmedik.
belli duruşa geçmek Modeller ilginç pozlar verdi.
belli duruşa geçmek Modeller ilginç pozlar verdi.
2. pozlama Bir poz anı bekledi.
3. her bir çekiş filmdeki poz sayısı
4. mecaz artistlik Adamdaki poza bakın!
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.