fayda
fayda
use, avail, benefit, good, profit, purpose, utility (faj'da)ad
yarar Bu ilaçların hiçbir faydasını görmedi.
yaramamak Son pişmanlık fayda etmedi.
yararı dokunmak Eniştemizin bize çok faydası dokundu.
yaramak Bu ilaçların çok faydası oldu.
yaramamak Son pişmanlık fayda etmedi.
yararı dokunmak Eniştemizin bize çok faydası dokundu.
yaramak Bu ilaçların çok faydası oldu.
Kernerman English Multilingual Dictionary © 2006-2013 K Dictionaries Ltd.